Tokyo'da Çalışmak: Yuki, Amazon Ads'de reklamları nasıl yeniden tasarladığını anlatıyor

Merhaba. Tokyo'dayım ve bu, Amazon'daki dördüncü yılım.

Amazon, çalıştığım ikinci şirket. Kariyerime telekom sektöründe başladım. Kurumsal müşterilere ürün satıyor ve onları yeni teknolojilerle tanıştırıyordum.

Her zaman Amazon gibi küresel teknoloji şirketleriyle ilgileniyordum. Gençken beş yıl Teksas'ta yaşadım ve Avustralya’da liseye gittim, bu yüzden kariyerimde İngilizce kullanmak istiyordum. Önceki şirketimde bu fırsatı bulamamıştım.

Yakın bir arkadaşım Amazon'da çalışıyordu ve bana sürekli kültürün ne kadar harika olduğundan bahsediyordu. Harika insanlar, keşfedilecek birçok iş alanı, müşteri analizleri ve dünya çapındaki meslektaşlarla çalışma fırsatı... Bu bana heyecan verici geldi, bu yüzden uygun bir rol aramaya başladım. Telekom sektöründeki görevimde biraz reklamcılıkla ilgili işler yapmıştım, bu yüzden Ads alanı bana uygun göründü.

Kesinlikle bir öğrenme süreciydi! Başta reklamcılık alanında ne uzmanlığım ne de kelime dağarcığım vardı. Çoğu meslektaşım reklam ajanslarından gelmişti, dolayısıyla "reklamcılık dilini" akıcı konuşuyorlardı ve ben başlangıçta çok çalışmak zorunda kaldım. Ama herkes çok yardımsever ve destekleyiciydi. Bu da geçişi çok daha kolaylaştırdı.

Kişiliğime uygundu. Sadece satış yapmaktan ziyade, müşteri sorunlarına derinlemesine dalıp, reklamverenlerimizi destekleyen danışmanlık çözümleri sunmaktan hoşlanıyorum. Problem çözmeyi seviyorum ve hesap yönetimi bana bunu yapma fırsatı veriyor.

İki şey: iletişim ve analiz. İçeride teknoloji ve politika ekipleriyle, ayrıca küresel ekiplerle birlikte çalışıyoruz, bu yüzden net iletişim kurmak çok önemli. Ayrıca elde ettiğimiz analizler var. Müşterilerimizin sorunlarını çözmek için bir probleme farklı açılardan bakmamız gerekiyor. Bu iki becerinin birleşimi güçlü bir Hesap Yöneticisi yaratıyor.

Müşterilerimizin kampanyalarını desteklemek için kullanabileceğimiz Amazon'un müşteri sinyalleri. Bunları analiz etmek ve müşterilere özgün analizler sunmak işimin en eğlenceli kısmı.

Bu büyük bir yanlış anlama. Her gün İngilizce kullanma fırsatınız var ama bu rolünüze bağlı. Örneğin, ben küresel eğlence hesaplarını yönetiyorum, bu yüzden her gün İngilizce kullanıyorum. Ancak yerel bir Japon müşteriyi yönetiyorsanız İngilizceye hiç ihtiyacınız olmayabilir. Önemli olan, seçim sizin elinizde. İngilizce kullanmak istiyorsanız fırsat var. İstemiyorsanız size uygun başka roller de var.

Japonya'daki Amazon mülakatlarında, role bağlı olarak bir veya iki görüşmeci size İngilizce sorular yöneltebilir, ancak işe alım ekibiniz sizi önceden bu konuda hazırlar ve rolün gerekliliklerini tam olarak anlamanızı sağlar.

Evet, oldukça farklı. Amazon'da yöneticilerle ve meslektaşlarla ilişkiler çok daha açık. Japon şirketlerinde, patronunuzla veya sizden yaşça büyük biriyle konuşurken çok kibar bir dil kullanmanız gerekir. Elbette İngilizcede de kibar ifadeler var ama Amerikan kültürü daha az resmî. Ben iletişim kurmayı, farklı seviyelerdeki meslektaşlarla fikir paylaşmayı ve işleri ilerletmeyi çok daha kolay buluyorum.

Bu reklamcılık alanındaki ilk işim, bu yüzden önceliğim daha fazla öğrenmek ve bu sektörde profesyonelleşmek. Önümüzdeki birkaç yıl Ads tarafında kalmayı planlıyorum, ancak Amazon'da birçok seçenek var. Kariyerinizi farklı yönlere taşıyabiliyorsunuz, bu yüzden kariyerimi büyütmek için ileride farklı bir role geçebilirim.

Kesinlikle tavsiye ederim. Tempo hızlı. Her yıl, her çeyrek yeni bir şey öğreniyorsunuz. Yani asla sıkılmıyorsunuz. Gerçekten heyecan verici bir yer. Ayrıca birlikte çalışabileceğiniz birçok yetenekli insan var, bu da işi daha da keyifli hâle getiriyor.

Hesap Yöneticileri için en önemlisi "Derinlemesine Düşün". Kampanyaların detaylarını incelemeli ve müşterilerimize işlerini büyütmelerine yardımcı olacak teklifler sunmalıyız. Ancak Amazon genelinde "Doğru Zamanda Harekete Geç" ve "Müşteri Tutkusu" ilkelerini her yerde, birlikte çalıştığım her çalışma arkadaşımda görüyorum.

Benim için reklamcılığı yeniden tasarlamak, var olanın üzerine sürekli inşa etmek anlamına geliyor. Yeni bir şey hayal etmek, onu gerçeğe dönüştürmek ve sonra "Daha fazlasını nasıl yapabiliriz?" diye sormak... Amazon'da sürekli yeni ürünler piyasaya sürülüyor, bu yüzden reklamverenlerimizin deneyimini her zaman geliştirebiliyoruz.

Benim için Amazon Ads'in en güçlü yanı, arkasındaki bilim. Sadece müşterilerin ne aradıklarına değil, ne satın aldıklarına dayalı analizler sunuyoruz. Japonya'daki diğer kuruluşlar çoğunlukla arama verilerine sahip, ancak Amazon, satın alma davranışının gerçekliğine sahip. Bu, müşterilerimiz için oyunu değiştiren bir fark.

Katıldığımda reklam geçmişim yoktu, bu yüzden her şeye bir müşteri gözüyle baktım. Yaptığımız işin sanat ve bilim yönü beni gerçekten heyecanlandırdı ve bence bu, Amazon Ads'in neden farklı olduğunu müşterilere açıklamama yardımcı oldu. İşte biz reklamcılığı bu şekilde yeniden tasarlıyoruz: müşterilere her zamankinden daha somut, daha güçlü ve daha değerli analizler sunarak.