Çevik pazarlamanın önemi ve analizler ile yaratıcılığın kesişimi

İki tavsiye var. İlki daha geleneksel. Yıllar önce bir projede birlikte çalıştığım bir son derece girişimci birisi vardı. Finans kurumu için hızlandırıcı geliştiriyordu. En büyük özelliği kendini her zaman müşterinin yerine koymaktı. Bunun çok bilinen bir şey olduğunu biliyorum; kendini başkasının yerine koymak çok basit bir şeymiş gibi görünüyor. Ama o tarihte benim için gerçekten aydınlatıcı olmuştu.

O zamanlar bir reklam ajansında çalışıyordum ve ajans, yaratıcı fikirlerinin en parlak ve en iyi fikir olacağını düşünüyordu. Ben müşteri tarafında da çalıştım. Bu nedenle kuruluşlara fikirlerin nasıl kabul ettirileceğine dair karşı tarafın bakış açısına da sahibim ve başarının gerçekte ne olduğunu biliyorum; tek bir reklam kampanyası değil. Reklamcılıkta, dönüşüm alanında çok sayıda çalışma (yeni şirketler kurmak, yeni teklifler sunmak ve dijital dönüşüm gerçekleştirmek gibi) yaptığım için şanslıyım. Her zaman müşteri açısından düşünmek ve kendinizi, yalnızca kuruluş veya marka açısından değil, aynı zamanda kişisel olarak da onların yerine koymak işe nereden başlayacağınızı anlamanıza yardımcı olur. Daha da önemlisi, çok daha geniş ölçekte çalışan ajans olarak bizler, müşterilerin işlerini amaca uygun şekilde büyütmesine yardımcı olabiliriz.

Çok fazla ekstrem spor yapıyorum. Sörf, snowboard, su kayağı gibi ölüme meydan okunan tüm sporları çok seviyorum. Bir keresinde çok kötü bir kaza geçirdim. Kablolu su kayağı yapıyordum. Kısaca anlatmak gerekirse, gölün etrafında tur atıp engellerin üzerinden sıçrarken bazı hareketler yapıyorsunuz. Ben de böyle yapıyordum, bir yere çarpmışım, kendime geldiğimde hastanedeydim. Daha sonra yeniden suya girmeyi denediğimde çok gergindim. Eğitmen bana şöyle dedi: "Amanda, saçın ıslanmıyorsa bu, yeterince çok çabalamıyorsun demektir."

Bu sözü çok sevdim ve hiç unutmadım. Bu benim için, kendini tam anlamıyla adamak ve risk almaya hazır olmak anlamına geliyor. Müşterinin işi üzerinde düşünürken, kendimi gerçekten zorlamayı ve başarısızlığa hazırlıklı olmayı çok önemsiyorum. Başarısız olursanız bir şeyler öğrenmiş olursunuz, tekrar ayağa kalkar ve devam edersiniz. Ancak ders çıkarmış olmanız ve yaptığınız işi kusursuz hale getirmek için sürekli denemelisiniz. Bu yüzden bu iki tavsiye de benim için çok önemliydi, çevik pazarlama ve tüm alanlar açısından, ilişki kurma ve çalışma biçiminin temel yapısını oluşturacak kadar önemliydi.

Çeviklik bir açıdan daha hızlı hareket etmeyi ve çözümlere daha kısa sürede ulaşmayı ifade ederken diğer taraftan da sürekli değişen kitlelere daha fazla odaklanmayı belirtir.

Bir hafta içinde sunum yapacağımız bir toplantımız var ve toplantının özeti: "Çevik bir atölye istiyoruz." Burada "çevik" sözcüğünü çevik proje yönetimi yaklaşımı anlamında kullanmıyorlar. Şunu demek istiyorlar: Gerçekten çok hızlı yanıt verebilir misiniz? Müşterilerin hızlı hareket etmesini gerektiren bir dünyadayız ve bu müşteriler, karmaşık sorunlara hızla yanıt verebilecek ajanslara ihtiyaç duyuyor. Bu, ekipte rollerinin ne olduğunun farkında olan, harekete geçebilecek, değer katabilecekleri noktaların bilen, konuyu özetinden anlayabilecek ve son derece hızlı bir şekilde çözüme ulaşabilecek, konu hakkında gerçek uzmanlara sahip olmanız gerektiği anlamına geliyor. Ayrıca kitlelere erişme ve etkileşim kurma anlamında "çevik" özelliği var.

Küresel ölçekte yaptığımız büyük strateji çalışmalarının bazılarında, kitle tercihlerinin ve davranış örüntülerinin sürekli değiştiğini görüyoruz. Markalarla ilişkileri sürekli değişiyor. Satın alma kararı verme biçimleri değişiyor ve bu değişim, istikrarlı ya da doğrusal bir süreç değil. Bu nedenle reklamcılıkta birinci önceliğimiz çevikliktir; kitleyi ve kitlenin verdiği sinyalleri anlayabilmek ve alışveriş yolculuğunun en uygun konumunda olmak ve ardından kampanya planımızı yönünü değiştirebilmek ve böylece müşterilere ihtiyaç duydukları bilgileri sağlayabilmek veya satın alma konusunda onlara yardımcı olabilmektir.

Bu nedenle amaç, süreç devam ederken hızla hareket edip değişebilen ve optimize olabilen çok çevik planlar oluşturmak ve ardından kampanya düzenlerinizi değiştirirken farklı biçimlerde kullanabileceğiniz çevik içerikler hazırlayabilmektir. Ayrıca bu, tüketiciye daha fazla değer ve müşterinize daha yüksek getiri sağlamak için son derece açık bir ölçüm çerçevesine de sahip olmanız gerektiği anlamına gelir. Hikaye anlatımında ve müşterilerle ilişki kurmada nasıl daha çevik olunacağı gibi konularda daha stratejik bilgiler vermek isterdim ancak müşterilerin şimdilik işe hızla başlama konusunda tavsiye istediğini düşünüyorum.